
Yeni bir yıl ve yeni umutlar için geri sayım başladı...


Bunlar patiklerim, Türkiyedeyken hiçboyle alışkanlıklarım yoktu, ama burada daha fazla üşüyorum

Canım sarı bebeğim... Annecim küçükken bir yılbaşında hediye etmişti. O kadar güzel kokuyorduki. Aynı şeker gibi. Ve halede kokar. Annemi özledikçe sarı bebeğime sarılırım. Bence annemede çooookk benziyor. Gülüşü, saçlarının rengi, küçücük elleri ve yeşi gözleri... Canım annem benim.

Bu küçük bibloyu bir çeşit kille ben yapmıştım... Bir balerin
Bu Pazar yapacak birseyimiz olmayinca apar topar karar verip Belcika'nin sahil sehirlerinden biri olan Knokke'ye gittik. Kisa bir gezi oldu ama denizkokusu, sahilde yuruyus ve biraz ruzgar hem beni, hem esim Baris'i hemde Shine'i cok mutlu etti. Knokke'ye ulastimizda hava kararmak uzereydi o nedenle fazla fotograf cekmeye vaktim kalmadi. Ama tekrar gitmeyi dusunuyoruz.


Yakin bir arkadasimizin kizi Sinem bu cumartesi kahvaltida misafirimizdi. Ama Sinem malesef kopeklerden cok korkuyordu. Bir cok kisideki kopek korkusunu giderdigi gibi Sinem'in korkusunuda atmasina yardimci oldu benim minik terapist kizim. Sinem en sonunda hic Shine'dan ayrilmak istemiyordu. Shine'da oyunu birakmaya yanasmiyordu. Sonunda iki tarafta bir sekilde ikna edildi ve elimizde gun sonunda bu guzel fotolar kaldi...